"O" An Fotoğrafları ödevimi belki hatırlarsınız... ("O" An Fotoğraflarından Seçmeler #1)
3 adet fotoğraf seçip kendim yorumlamıştım. Ama seçmediğim diğer fotoğrafları da bir türlü silmeye kıyamadım. Ben de silmeden önce en azından bloga ekleyeyim dedim. Ama bu sefer fotoğraf yorumlarında kendi yorumum  olmayacak dostlar! Bakalım seçtiğim fotoğrafları beğenecek misiniz... ^^

Endişeli Gelecek
Dünya haberlerinin kenarında köşesinde kalmış bir durumun fotoğrafı. Efsanevi Cengiz Hanın torunları yoksulluktan kıvranıyor. Geniş topraklara sahip 2 buçuk milyonluk Moğolistanda yolsuzluk ülkeyi yiyip bitiriyor. Evsiz çocuklar
, ülkenin iç paralayıcı sorunlarından biri. Sorunla ağırlıklı olarak hükümet değil ülkedeki misyonerlik kuruluşları uğraşıyor. O anda bir evsiz kız çocuğu, Fransız rahibelerin kurduğu aş evinde karnını doyuruyor. Önündeki aş ne kadar geçici ve utangaç duruyorsa, çatlak, kızarmış ellerindeki soğuk da o kadar kalıcı görünüyor. Endişeli gözleri de belirsizliğin ağır bastığı küçük kaderini kolluyor.

 
Suların Altındaki Zenginlik
Fotoğraf, Sualtı Temizlik Hareketinin denizlerimizi nasıl çöplük gibi kullandığımızı göstermek amacıyla yaptığı etkinliklerden birinde, İstanbul'da Harem dalışı sırasında çekildi. Hareketin gönüllülerinden Ateş Evirgenin çektiği bir fotoğraf. O, dalış sırasında en masum buluntulardan biri. Zaten Harry Potter kitabı gönüllü dalgıca Ben masumum derken deniz de yorgun ve bezgin, bu savunmayı onaylıyor.

Gözlerin Söyledikleri  
Elbette yüzündeki çizgiler dikkat çekiyordu. Ama Keşmirli 70 yaşındaki Muhammed Azam Abbasi, uzak geçmişin anılarını kırışıkların içinde saklıyordu. Çünkü o sırada yakın geçmişi, depremi anlatıyordu. Deprem sırasında geniş ailesinden kimsenin ölmediğini söylüyordu. Zaten yüzünün kırışıklıklar dışında kalan bütünü, ışığı şükran duygularıyla karşılıyordu. Gözleri hariç... Denedik, elimizle kapatıp sadece gözlere baktık. Yaşlı adam, köyünde 22 kız çocuğunun öldüğünü, 250 evin neredeyse yerle bir olduğunu anlatmayı gözlerine bırakıyordu. 
(Associated Press / David Longstreath)

Kuzey Kore ile Güney Kore sınırında, Güney Kore tarafında bir Amerikalı asker, Amerikalıların tesisinde projektörle brifing veriyor. Projektörde başkanının ''ser ekseni''nde diye tanımladığı ülkenin Kuzey Kore'nin bayrağı var. Asker, ışıkla projektörün yansıtıldığı duvar arasına girince bu 'o' an oluşuyor. Kendisi farkında değil belki ama bakışları gözönünde bulundurulduğunda bilinçaltı bu istenmeyen buluşmanın farkında...

 
Kamboçya'da bir grup terörist, özel bir okulu basıp öğrencileri rehin aldı. Çocukları veliler kurtardı. 'O' anda bir baba, evladını sırtlamış tehlikeli bölgeden uzaklaştırıyor. Önce tabii korku, sonra telaş, sonra merak, hatta biraz da evladın kurtarılışından dolayı duyulan saklı bir rahatlık. Ve de 'o' anda henüz kendini göstermeye fırsat bulamayan ama var olan öfke. Çünkü bu 'o' anın içinde saklı öfke, teröristleri linç etmeye kalkıştı. Okulu basanlar ölümün kıyısında velilerin elinden polis tarafından kurtarıldı.
 
Haiti... O sırada Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne mensup Brezilyalı askerler yiyecek dağıtıyordu. Asker her an düşürebilir endişesiyle tedirgin küçük kıza eşlik ediyordu. Çocuğun gözleri, yiyecekler daha kucağındayken doymaya başladığını anlatıyordu. Ama 'o' anda yiyecek için sıra bekleyenlerin bakışlarına da dikkat etmek gerekiyordu. İki dilim ekmek, bir kutu yoğurt ve naylon poşette plastik kaşıkla tuz. Bunlar küçük kızın hayallerindeki gıdadan daha ağır oluyordu. Üstelik ötekilerin bakışları iki dilim ekmek ve bir kutu yoğurdu daha da ağırlaştırıyordu. 
(Associated Press / Ariana Cubillos)

0 yorum Blogger 0 Facebook

Yorum Gönder

 
Cadı Kazanı © 2013. All Rights Reserved.
Top