Bu benim ilk dizi yorumum sayılabilir. Daha önceden To the Beautiful You yorumu yapmıştım. Ancak o yorum daha çok farklı versiyonların karşılaştırması gibiydi. Ayrıca onu yaparken sade ilk bir kaç bölümü izlemiştim. Ama şaşılası ki en çok okunan yazım haline geldi. E ben de dedim, demek ki okuyucular dizi yorumlarını daha çok merak ediyor bir el atmanın zamanı geldi! Bu dizi yorumum farklı olacak. Yaptığım film yorumları gibi sonuna dair ipucu vermeden, hevesinizi kaçırmadan konusunu anlatacağım ancak kendi eleştirilerim de olacak elbette ki.
Yakışıklı Komşum... Bu diziyi izlemeye başlamadan önce çok sevildiğini duymuştum, ama konusuna dair en ufak bir açıklama okumadım. Hayal ettim ve süpriz olmasını istedim. Beklediğimden çok uzak bir konusu olduğunu itiraf etmeliyim. Senaryonun çıkış konusu çok sağlam. Sağlam sağlam olmasına ama senarist bu güzelim armut piş ağzıma düş, bir klasik olabilecek senaryoyu bence hakkını vererek köpürtememiş. Bunun yanı sıra o kadar karmaşıktı ki, sıradan bir dizi, olay örgüsünü ilk bölümden bilemedin ikinci bölümden oturturken, bu dizide izle izle olaylar oturmuyor bir türlü. Kardeşim madem kafan karışık yazma şu senaryoyu!
Romantik dedik ama ben romantizm adına ağzımıza çalınan iki bal dışında hiç bir şey göremedim ve romantizme aç bir şekilde diziyi bitirdim. Romantizm açısından zayıf olsa da komedi unsurlarıyla bunu biraz da olsa telafi etmişler. Komedi için izleyebilirsiniz, güleceksiniz de. Lakiiiiin erkek başrol oyuncumuz. Ah ahhh diziyi izlerken neler geldi aklıma da, şimdi hayranları çoktur falan nolur nolmaz hedef olmak istemem onlara, söylemeyeyim en iyisi. Ama azıcık sezdireyim sizlere neler düşündüğümü. (Öncelikle Milan Stankoviç'e çok benzettiğimi söylemeliyim.)
Yer aldığı yapımlara bakmadım ama çok da deneyimli bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Sevimli olmayı abartarak iticiliğe doğru götürüyordu işi. Aha tam burada o gözden yaş akmalı dediğimde adam odun odun duruyor. Tamam belki senaryoda yoktur böyle bir şey amenna tamam. Ama ama ama neden kardeşim ikinci erkek rolünde Kim Ji Hoon'u oynatıyorsunuz. Hala anlamadınız mı bu adam jön, yan rollere gitmez. Eğer illa oynatırsanız izleyici de bütün dizi esas kızın onu seçmesini bekler, seçmeyince de. Neyse...
Sanırım bu durum Kore dizileri için vazgeçilmez bir öğe oldu. İkinci adam mükemmelken kız gider çürük çarık esas oğlanı seçer. Dizideki tüm diğer yan bayan rollerden çok keyif aldım. Ama diziyi genel anlamda ele alırsam daha iyi olabilirdi diyorum. Bir de Kore'de hani bazı diziler ürün satmak için yapılıyor ya, aksesuar, kıyafet, çanta vb gibi. Sanki bu dizi de onlardan gibi bir his uyandı içimde. Diziyi bir baştan sona incelersek bir çok reklam ürünü görebilirsiniz. O yüzden saygımın azaldığı bir dizi oldu.
Adı: Flower Boy Next Door
Yönetmen: Jeong Jeong Hwa
Yazar: Kim Eun Jeong
Türü: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Süre: 50 Dakika
Vizyon Tarihi: 7 Ocak 2013
Şirket: tvN
Dizide asosyal, insanlardan korkan, evinden çıkmayan, psikolojik problemleri olan bir kızımız mevcut. Bu karakteri sizin de bildiğiniz gibi Park Shin Hye oynamakta. Esas erkek karakterimiz de, çatlak, deli dolu bir dahi bir video oyunu yapımcısıdır. Esas karakterimizin bir de abisi mevcut. Ve kızımız bu abiye aşıktır ve sürekli pencereden abinin evini dikizler. Ama bu deli dolu çocuk İspanya'dan yurda dönüp abisinin yanına geldiğinde bu durumun farkına varır. İkinci erkek karakterimiz size bu durumda abi gibi geliyorsa unutun abiyi, o etkisiz eleman.
İkinci karakterimiz kızımızın yan komşusu anime çizerek yaşayan ve kızımıza oraya taşındıklarından beri yanık yakışıklımızdır. Ama dizinin adı madem Yakışıklı Komşum, diziye bu kadar yakışıklı az gelmiş senaristimize. İkinci yakışıklımızın ev arkadaşı ve bir diğer komşu Japon Watanabe de dizinin çiçek çocuklarındandır. Bayan karakterlere gelince esas oğlumuzun ilk aşkı ve abinin hala sevdiği kız. Anime işindeki ev arkadaşlarının patronları göz halkaları olan kız. İkinci karakteri kendine aşık etmeye çalışan esas kızımızın lisedeki travma nedeni kız ve o kızın üç yancısı. Ayrıca süprizlerle dolu güvenlik görevlisi ve apartmandaki güzel acummayı da unutmamak lazım.
Şimdi bu anlattıklarımdan kafanız karıştı değil mi, doğrudur. Zira izlerken bile tam bir karakteri öğrendiğimizde bir yenisi, bir yenisi derken kafanız allak bullak oluyor. Ama esas konuyu özetlersek, ezik kızımızın önünden 3 adam vardır. Ona platonik aşık olan genç, platonik aşkı genç ve platonik aşkını farkeden genç. Kızımız bu üç adamdan kimi seçecek ya da sevecektir? İnsanları sevmeye başlayacak mıdır? Yoksa evinden çıkmayı hiç istemeyecek midir? Artık bu korktuğu dünyaya açılma vakti gelmiş midir?
ben biraz sıkıldım bu diziyi izlerken yaa :))
YanıtlaSilEvet ne yalan söyleyeyim ben de sıkıldım. Zaman zaman atladığım sahneler bile çok oldu... :D
Sildiziyi izledim ama en iyi yorumu sende okudum..to the beautiful gibi elde malzeme bolken amaan bitsede gitsek ,nasıl olsa her türlü gideri var (oyuncular sayesinde) tarzı yapılmıştı biraz..
YanıtlaSilözellikle başrol hakkında dediklerin..bazı yerlerde çok sevimliydi ama bazı yerlerde dengesiz gibi davranması filan banada diziden soğutacak kadar tuhaf gelmişti.. :)
Genelde hep öven yorumlar okudum ben de dizi hakkında... Benim gibi düşünenler olduğuna çok sevindim... :) Teşekkürler! ^^
Sil