Kafa dağıtmak için bir film arayışındaydım. Baktım basit bir afişi var bir şans vermek istedim. Yaşlandım gari, artık okul ve gençlik filmlerine kolayca adapte olamıyorum. Bu filmin bir dönem filmi oluşu olayı kurtardı. Hatta bana başta bir tutamcık Sunny filmini anımsattı. O filmde de masum masum tatlı kızlar ve sıcacık bir arkadaşlık hakimdi.



Konu itibariyle samimiydi, hatta dizisi bile yapılabilirmiş dedim, izlerdim de. Basit bir konu olması dolayısıyla istediğim gibi çok zihnimi yormadan devam ediyordu ki...  Hayırrrr spoiler vermeyeceğim! Ama melodram olmasına vurgu yapalım. Bu bir meloDRAMdır arkadaşlar!


Adı: 20th Century Girl

Yazar: Bang Woo-ri

Yönetmen: Bang Woo-ri

Yapımcı: Im Seung-yong

Tür: Gençlik, Melodram

Süre: 1 saat 59 dk

Şirket: Netflix

Yıl: 2022



Hayatta en yakın arkadaşı dışında hiçbir meşgalesi olmayan delidolu kızımız liseye başlayacaktır. Ama en yakın arkadaşı kalp hastası olduğu için onunla beraber okula başlayamaz. Amerika'ya tedaviye gidip bir süre orada kalacaktır. Dönemin şartları kısıtlı olduğu için mail yoluyla haberleşeceklerdir.



Kızımızın arkadaşı gitmeden aşık oluverir ve kızımıza bir 007 görevi verecektir. Aşık olduğu çocuğun her adımını takip edecek ve yere Amerika'lara rapor verecektir. Zaten arkadaşı onun tek hayat ışığı olan kızımız kendini işine kaptırır. Ta ki takip ettiği çocuğun yakın arkadaşı bir şekilde ilgisini çekmeye başlamıştır.



Kız öteki çocuk hakkında öylesine bir soruşturmaya başlamıştır ki diğer çocuğun da kafası karışır. Kızın kimden hoşlandığı bir muamma olarak kafa karıştırırken bu iki arkadaş da kızdan hoşlanmaya başlamasın mı. Başlasın tabi gaybanalar. Kız, arkadasının aşkını kendinden uzaklaştırmaya çalışırken bir taraftan da kendi kalbini dinlemeye çalışacaktır.



Gel zaman git zaman kızımız ve iki arkadaş üçlü bir arkadaş grubu olmuşken bir bakarlar ki Amerika'daki arkadaş tedavisini tamamlayıp çıkagelir ve aşk üçgenimiz arapsaçına döner. Tam aha mis gibi iki arkadaş diğer ikisiyle derkeeeen bize ilk silleyi vuran bir yanlış anlamaya hevesimiz kursağımızda kalıyor.



Kızımız fedakar, kızımız cefakar, kızımız saf... Kendi aşkından arkadaşı için vazgeçecektir ve bağrına taş basacaktır ki gençlik aşkları dolup taşarken bunu başaramayacaklardır. Tam kavuşacaklar derken çocuğumuzun gitmesi gerektiği gerçeği ortaya çıkar. Küçük bir vedayla gidecektir de... Gidip de dönmemek var nitekim. Böyle sıcacık ve minnoş başlayıp da bizi kahır sahibi yapan başka film var mıdır yahu. Teessüf ederim sayın senarist!




0 yorum Blogger 0 Facebook

Yorum Gönder

 
Cadı Kazanı © 2013. All Rights Reserved.
Top