Kıyamet Kitabı... İzlemek için biraz da Kore sinemasının üslubuna alışık olmak
gerekiyor. Birbirinden bağımsız 3 ayrı konuyu tek bir ana fikir
üzerinden birleştirmişler. Filmi sevmeyenleri de anlıyorum ama öyle
"berbattı, sakın izlemeyin!" gibi bir durum da yoktu açıkçası. Zaten
eğlence için yapılmış bir film de değildi belli bir felsefesi vardı
filmin. Ben çok da keyif alarak ve düşünerek izledim.
Tabi filmin bu kadar sevilmemesinde zaten topu topu 2 ya da 3 Kore yapımı izlemiş Türk izleyicisine sinemada vizyona bu filmi koymalarının da bir payı var bence. Okuduğum yorumlardan birinde anlatıyor: "8 arkadaş gittik, klasik bir kıyamet filmi bekliyorduk, film çok sıkıcıydı, paramıza yazık vs..." Şimdi ben ne diyeyim ki bu arkadaşa. Kendince haklı bir yerde. Filmin konusu yeterince iyi verilemedi tanıtımlarda.
Adı: Doomsday Book
Yönetmen: Kim Ji Woon & Yim Pil Sung
Yapımcı: Kang Young Mo & Kim Jung Hwa
Yazar: Kim Ji Woon &
Yim Pil Sung
Yim Pil Sung
Türü: Komedi, Dram, Fantastik
Süre: 115 Dakika
Yıl: 2012
Birbirinden ayrı 3 farklı senaryo gibiydi demiştim değil mi? Şimdi o senaryoları kısaca anlatayım sizlere. İlk senaryomuz standart bir zombi senaryosu gibidir. Karakterimizin attığı çürük bir elmanın nelere mal olduğu gibi abzürt bir anlam çıkarılabilir. Çok espritüel bir üslubu olsa da dram barındırır aslında. Hollywood'da gördüğümüz zombi filmlerindeki sahneler tabi ki bunda da yer alıyor. Ama bu tekdüze zombi filmlerinden çok farklı bir konuya da değiniyor.
İkincisi ise kendi düşüncelerine sahip bir robot ile ilgilidir. Bir budist tapınağının robotudur ve üretildiğinden beri Buda'nın öğretileri ile yetişmiştir. Ancak bu robot çok çok farklıdır. Tapınak sahipleri yetkili servise haber verip robotun sorununu çözmeye çalışırlar. Tapınaktakiler aslında robotun bu farklılığının farkındadırlar. Ancak şirket sahibi ise robotun imha edilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu kısımda yer alan konuşmalar o kadar anlamlı ki aslında durup düşünmeden edemiyorsun.
Üçüncü bölümde ise Dünyaya bir göktaşı yaklaşmaktadır ve bu geri sayım anını sığınaktaki bir aile televizyondan naklen gelişmeleriyle izler. Oysa ki bu göktaşının ardındaki sır bu aileninin küçük kızında saklıdır. Bu felaket senaryosu da diğerleri gibi komiklik derecesinde abzürttür.
Tüm bu konuları ciddi bir şekilde bir kıyamet filmi gibi izleyenler tabi ki çok saçma olmuş diyeceklerdir. Ki zaten bu film tüm o saçma yapılmış felaket senaryolarına, fantastik filmlere bir eleştiri mahiyetinde yapılmıştır. Hangi akla hizmetle bu filmde mantık aranıyor bilmem. Bu filmin bir eleştiri olduğunu bilmeden izleyenler de keşke filme gitmeden küçük bir araştırma yapsalardı diyorum.
"O GÜN GELDİĞİNDE PİŞMANLIK KAR ETMEYECEK!"
"Bahçenin her ağacından istediğin gibi ye.. Fakat iyi ve kötüyü bilme ağacından yemeyeceksin; çünkü ondan yediğin günde mutlaka öleceksin."
"O GÜN GELDİĞİNDE PİŞMANLIK KAR ETMEYECEK!"
"Bahçenin her ağacından istediğin gibi ye.. Fakat iyi ve kötüyü bilme ağacından yemeyeceksin; çünkü ondan yediğin günde mutlaka öleceksin."
0 yorum Blogger 0 Facebook