Çağımızın Çığ Gibi Artan Sorunu: "Oppacılar!"

Evet bu yazımı stajyer olarak başladığım ilk iş yerim İstanbul Valiliği İstanbul Ajansı'ndan yazmaktayım. İlk iş günümde napsam napsam dedim, baktım herkes yazı yazmakta dedim ben de boş durmayayım. Ben de bloga bir yazı yazayım bari dedim. Evet oppacılar... Kısa sürede çağımızın kanayan yarası haline gelen sinsi hastalık. Bu yazımda kimse alınmasın gücenmesin. Eğer ki aman öyle olur mu, vay arkadaş neden böyle yazdın diyecek olursanız cevap vermeyeceğim bildireyim. Çünkü elbette ki kimse oppacı olduğunu kabullenmeyecektir. Ama şunu da belirtmek isterim, hastalığın tedavi sürecinde ilk adım hasta olduğunu kabul etmektir. Bu oppacılığı da bir hastalık gibi düşünebiliriz. Zira daha sonra sayacağım belirtileri taşıyanlar birer hastadır ve bu hastalığın kesinlikle bir tedaviye ihtiyacı var. Bu hastalık Türk kızlarını pençesine düşürmüş ve tüm insanlığı canından bezdirmektedir. Genellikle ergen bireylerde görünen bu durum çocukluğunu doya doya yaşayamamış kızlarımızda da zaman zaman baş gösterebilmektedir. Hatta yaşını başını almış kızlarımız kimi zaman çaktırmadan oppacılık bile yapmaktadır.

-İlk belirti Kore dizi ve filmleri izlemekle başlar. Bu evre çok şükür ki en masum evredir. Hiçbir zararı olmayan bu evre, dikkat edilmezse ağır sonuçlar doğurabilir. Bir bölüm daha bir bölüm daha derken günün 12 saatine yakın drama izleyen şuursuz zihinlere yol açabilmektedir. Bu kadar diziye maruz kalan zihin oksijensiz kalır ve sağlıklı düşünemez. Durum böyle olunca oppacılığın ilk aşamasına sağlıklı bir adım atmış olur.

-İkinci belirtide dizilerle ve filmlerle yetinemeyen birey, soluğu Kore müziklerinde alır. Elbette ki dinleyecek buna kimsenin tek kelime demeye hakkı yoktur. Lakiiiin söz konusu şarkıcılara, gruplara gereksiz bağlanır bu kişiler. Hayranı olduğu kişinin hangi açıdan daha yakışıklı olduğu, kimin tavuğuna kışt demiş, hangi umumi helaya afedersiniz bırakmış, çocukken hangi bebek bezini kullanmış, mahallede kiminle kesişmiş, çayın yanında hangi püskeviti yer, ne yemiş de ishal olmuş, kimden makas almış, kimin gıdısını sıkmış, anasının kılık soyadının üçüncü harfi ne... Bu uzar da uzar. Aslında bunlar bile bir derece anlaşılabilir şeyler. Sevdiğin ünlünün boyunu, kilosunu, sevdiği rengi falan merak edersin tabi ki. Ama hayranlar bu kadar bilgiyi yeterli bulmayıp isterler de isterler. Bu sasaenglik değil de nedir yahu. Bir tanıdığım var ismi lazım değil hayranı olduğu ünlünün çekilmiş tüm fotoğraflarını bilgisayarında depoluyor. Aman şu gün imza gününe gitmiş sol profil resimlerini bir klasör yapayım, sağ profil resimlerini bir klasör yapayım diye. Hatta hemen hemen aynı belirtileri gösteren başka bir tanıdığım ise hatırlarsınız Exo'nun başına gelenler yüzünden twitterda #stopsasaeng etiketi oluşturulmuştu, ona bile destek çıktı. Şimdi hacı sen o kızların yerinde olsan bin beterini yapardın sende o potansiyel var da diyemiyorsun ki yüzüne yüzüne... Stop sasaeng yazan sasaeng mi olurmuş allasen... :D 

-Üçüncü belirtide birey, Kore medyasına tamamen hakimdir. Kim ne albüm çıkarmış, kim ne zaman geri dönüş yapacak, hangi grubun kaç tane video klibi mevcut hepsini anasının babasının adından daha iyi bilmektedir. Söz konusu birey, Koreli erkekler ile bizim sokakta gördüğümüz yere tüküren, kıllı, göbekli, kafada üç avuç jole, elde tesbih, küfür ağzından eksik olmayan mikroorganizmaları karşılaştırmaya başlar. Dolayısıyla Türk erkeklerinden bir nane olmayacağına kanaat getiren ergen Türk kızı gözünü uzak doğuya çevirir. Yavaş yavaş internet ortamından arkadaş edinmeye çalışır. Kore hayranlarının açtıkları gruplarda Koreli avına çıkmaya başlar. Bu sırada da hayranı oldukları ünlüleri sahiplenmenin doruk noktasını yaşamaktadırlar. Ben bu konuda birebir tanık olduğum bir durumu anlatayım size de. İlk Kore hayranı olduğum zamanlardaydı bu durum o yüzden tam hatırlamıyor olabilirim ayrıntıları affedin. Bu durumun başrolleri burada kendilerini okuduklarında utanabilirler de. Ama isim vermeden anlatayım olayı. Şöyle ki, bir kızımız odasının duvarlarını Lee Hong Ki resimleriyle süslemiş, ben dahil Lee Hong Ki hayranı olan herkesi de etiketlemiş bakın ne cici odam oldu gibisinden. Bir diğer Lee Hong Ki aşığı kızımız da efendime söyleyeyim sen benim oppamı nasıl duvarına asarsın, hadi astın nasıl beni etiketlersin diye verir veriştirir. Diğer kızımız boş durur mu o da sayar ağzına geleni, benim oppam o, ben onun için tıp fakültesini kazandım (ne alakaysa artık) diye. Öteki de ben oppam için şunları yaptım ben ona layığım falan derken bu iki oppacı deyim yerindeyse sidik yarıştırmaya başladılar. Ben de uzaktan bu ikisine kahkahalarla gülmekteydim.

-Dördüncü belirtide ufaktan kendine hem Kore hayranlarından hem de Korelilerden çevre edinmeye başlayan bireyin bir sonraki adımı Koreli sevgili arayışıdır. Facebookta arkadaş sayısı 3 bini aşkındır, ismi de elfsonehottestaşkkore tadında isimlerdir. Bu evredeki vakaların tedavi süreci çok zordur, nitekim gerçek hayatla bağlarını kopardıkları noktayı çoktan geçmişlerdir. Onlar için varsa yoksa Kore'dir. Akılları fikirleri Koreli koca bulup evlenmektir. Ergenliklerinin doruklarındaki bu genç kızlarımız bu aşamada ya yeni bir Kore hayran sayfası açar ya da mevcut sayfalardan birine admin olmaya çalışır. Ki içindeki o oppa şelalesini çağlatabilsin. Bu bireylerin paylaşımlarını her gün tuhaf tuhaf isimli gruplarda görebilmeniz mümkündür. Paylaşımlarda yazdıklarını anasına babasına göstersen üç gün üç gece döver evladını da neyse... Ben sırf bu oppacılar yüzünden belli sanatçıların Türkiye hayran sayfaları dışında çok fazla sayfayı ne takip ederim ne de beğenirim. Kimse kırılmasın gücenmesin ama facebooktaki ergenlik taşan Kore gruplarından bıktım, hatta iğrenme seviyesine geldim. Yok oppam şöyle oppam böyle, oppamsız asla, oppam oppam... Yakında ben oppamın g*tünün kılıyım diye grup açacaksınız diye korkuyorum. 

-Beşinci ve son belirtide en ciddi vaka olan geri dönüşü zor oppacılar yer alır. Bu aşamadaki kızlarımız iki kısma ayrılır aslında ilk kısımdaki kızlarımız facebookta eklediği fotoğraflarla hayran kitlesi oluşturmaya çalışırlar. Ekledikleri hırlı mı hırsız mı belli olmayan Korelilerin iltifatlarıyla egolarını tatmin ederler. Önüne gelen Koreli erkeği de eklemektedirler. Bu yolla Koreli bir erkek arkadaş bulabileceklerini zannetmektedirler. Bu kızlar arasında başarılı olup sevgili bulanlar da var ama şimdi hakkını yemeyelim. Tam bu tarife uyan birini tanımaktayım. Bu arkadaş hem yapabildiği kadar oppacılık yapar, hem de ayyy oppacılar şöyle, ayyy oppacılar benim arkadaşlarımı ekliyorlar diye veryansın eder. E hacı sen 2764275 tane Koreli herifi neden ekledin o zaman diye sorar insan dimi? Yok işte sorulmuyor... İşte bu kızlarımız yüzünden interpals dil pratik sitesinde bile Koreli bir gencin "Türk kızları yazmasın!" tarzı bir yazı yazdığını bile gördük. Artık nasıl canından bezdirdiler zavallıcığı. :/ İkinci kısımdaki kızlarımız ise kaybetmeye mahkum oppacılar. Bu oppacılar Kore ile ilgili herhangi bir etkinlikte olur ya Koreli biri katılmıştır etkinliğe, gözleriyle yer adamı. Ama o kadar da ucuz kurtulamazlar ne yazık ki, resim çektirirler, telefonunu alırlar, facebookunu bulular. Yazıktır kızlar etmeyin eylemeyin.

Eğer bu kızları canlı gözlemlemek isterseniz başta Sultanahmet Meydanı olmak üzere turistik yerlerde Koreli mi diye bakmadan gördükleri her çekikle fotoğraf çekinen kızları günün her saati görebilirsiniz. Bir Koreliyle arkadaşın ya da bir ünlü değilse neden fotoğraf çektiresin ki??? Bu kızlardan bir örnek daha vereyim size. Türkiye'de yaşayan Koreli arkadaşım başına gelen bu olayı anlatırken şaştım kaldım. Ben kısaca anlatayım size. Koreli arkadaşım Kore hayranlarının olduğu bir ortama dahil olup Kore hayranı bir kaç kişi ile tanışmış. Sohbet falan ederlerken biraz zaman sonra gruptan bir kız ağlamaya başlamış. Şaşkınlığı üzerinden atan arkadaşım ne oldu falan derken "Opppaaağğ neden benimle konuşmuyorsun? Beni sevmiyor musuğğn?" diye sızlanmaya başlamış. O gün kendisine de oppacı o kız demiştim. Bu sözcüğe hem şaşırmış hem de gülmüştü.

Son olarak eğer ki bu kriterlerin hepsine uyan birilerini tanıyorsanız koşarak uzaklaşın, telefonunuzu değiştirin, taşının, bir şekilde izinizi kaybettirin. Size tavsiyem bu kişilerle laf dalaşına girmekten de kaçının. Ne derseniz diyin onun oppası bir tanedir ve o ilerde oppasıyla evlenecektir! :D