Evet arkadaşlar teknolojik yönden eksik kaldığım bir dönemden sonra geri döndüm sanırım. Geri döndüm demeye korkmaktayım çünkü bana bilgisayar dayanmıyor. Ha tamam düzeldi derken yeniden bozuldu falan. Ve sonunda bugün umarım son kez olarak ellerime geldi bilgisayarım. Ayrıca ne kadar umrunuzda bilmiyorum ama

 işe de girdim. Bilmeyenleriniz vardır belki, ben gazeteciyim. İlerleyen günlerde işimle ilgili de bir post yazmayı düşünüyorum. Neyse uzatmadan dizi tanıtımına geçeyim bari.


Sevgilim... Bu dizi benim TRT1 desteği olmadan kendi çabalarımla bulup, indirip, izlediğim ilk dizidir. Yani tüm o tarihi dizilerden sonra Kore'nin günümüz yaşamını anlatan dizilerinin merakımı cezbettiği ilk zamandı. Bu yönüyle benim açımdan çok çok özeldir. Hatta benim ikinci esas erkek takıntımın başladığı dizi de budur aslında. 

Başrollerini Lee Dong Wook ve Lee Da Hae paylaşmaktadır. Bu dizinin başrolleri şimdilerde Hotel King adında yeni bir dizide oynamaktadır. Henüz izlemeye fırsatım olmadı.  Lee Da Hae benim Gong Hyo Jin ve Yoon Eun Hye'den sonra 3. sıradaki en sevdiğim bayan oyuncudur. Yan rollerde Lee Jun Ki ve Park Shi Hyeon ile bir aşk dörtgeni oluşturmaktadırlar hep beraber.

Aşk dolu, cıvıl cıvıl bir dizi. Ben şimdiye kadar en baştan yaklaşık abartısız 20-30 kere civarı izlemişimdir en azından. Hatta bu post biter bitmez bir kez daha izlemeyi planlıyorum.


Adı: My Girl
 Yönetmen: Jeon Ki Sang
Yazar:  Hong Jeong Eun & Hong Mi Ran
Türü: Romantik, Komedi, Dram
Bölüm Sayısı: 16
Vizyon Tarihi: 14 Aralık 2005
Şirket: SBS

Kızımız küçüklükten beri babasının sahtekarlıkları ve borçları yüzünden hep kaçarak yaşamış, bu yaşantıda kendini iyi yetiştirebilmiş, ekmeğini taştan çıkarabilen fakir bir kızımızdır. Esas oğlumuzla da bir şekilde tanışırlar ve esas oğlumuzun bir planı üzerine onun sahte kuzenini oynamayı kabul edip bir süre aileyle yaşar.


Ancak işler beklenildiği gibi gitmez ve bu ikisi birbirlerine aşık olur. Lakiiiin... Biliyorsunuzdur belki, Kore'de kuzenlerin evlenmesi yasak, kuzenler gerçek kardeşe denk gelmektedir. Yani durum bin beter bir durumdur. Sahte olduğunu açıklasalar tüm aile sarsılacak, evlenseler evlenemezle. İki ucu b*klu değnek hesabı bir durum mevcut.

Oğlumuz büyük bir şirketin sahibinin torunudur. Tenisçi sevgilisi onu tenis uğruna terk edip gitmiştir. Oğlumuz da hala onun acısını çekmektedir. Bir taraftan da dedesinin talimatı üzerine kayıp kuzenini aramaktadır. Ancak ölüm döşeğindeki dedesi için bu aramayı bir kenara bırakıp sahte bir kuzen yaratacaktır kendine. Bu da bizim kızımız olacaktır pek tabi ki.


Uzaktan bir akrabanın ve aynı zamanda şirket ortağının oğlu rolüyle Lee Jun Ki, bu dizide uçarı bir playboyu oynamaktadır. Hatta dizide ilk göründüğü sahneden bunu çok rahatlıkla anlayabilirsiniz. Abi uluslararası icra ediyor sanatını. Ama bu başında kavak yelleri hali fazla uzun sürmeyecektir. Kızımızı tanıdıktan sonra bir haller olacaktır bizimkine. İşte aşk üçgeni de burada başlayacaktır.

Gelgelelim bu aşk labirentinin dördüncü ve son durağına. Esas oğlumuzun eski aşkı ülkece ünlenmiş başarılı tenisçi ülkeye geri dönecektir. İlla ki her duruma çomak sokan bir karakter ile nefretlerimize layık olan bu kızımız ne kadar çabalasa da esas oğlumuzun aşkını gerçekten geri alamayacaktır.


Diğer rollere gelecek olursak; Meşhur ve zengin dedemiz, evde kalmış hala ve halayla birbirlerinden hoşlanan evin emektar kahyası. Ayrıca Lee Jun Ki'nin annesi ve bu halanın çekişmeleri de oldukça eğlenceli. Kızımızın babası, yine kızımızın yakın arkadaşı ve arkadaşının erkek kardeşi de mizah unsurları arasında. Bir de bu erkek kardeşin Lee Dong Wook'un sekreteriyle olan masum bir gönül meselesi de benim çok hoşuma giden bir unsurdur.

Eklemekte fayda var dizi içerisinde yer alan bazı unsurlar da sizde alışkanlık haline gelebilir. Asansörde nefes tutmak, karşıdan karşıya geçerken çizgilere basmamak gibi. İzleyenler beni çok iyi anlayacaktır. Ayrıyeten bu dizi de aslında ürün satmak için kullanılan bir dizidir. Dizide yer alan anahtar kolye o dönem oldukça popüler olmuş. Ayrıca dizi içerisinde büyük manevi bir anlam taşıyan kar küreleri de size tüm evi kar küreleriyle doldurma istediği verebilir uyarayım.



Duydum ki yeni Kore hayranları arasında hala bu diziyi izlememiş, hatta duymamış olanlar varmış. Aman diyim sakın karşıma çıkmasınlar, kötü bozarım. Gidin izleyin! O kadar!

Lee Jun Ki: "Merhaba~!!♥♥"


6 yorum Blogger 6 Facebook

  1. Diziyi izleyenler arasındayım. Güzel dizi. Oppa çok sevimli :)
    Dizi müzikleride çok güzeldi.
    Lee Da Hae'nin farklı bir yüzü vardı ama şimdi kopya gibi olmuş :( Estetik olmasa da olurdu neyse artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dizi müziklerini hala bile dinlerim. ^^
      Evet estetik konusunda çok haklısın büyük bir hata yapmış, çok plastik duruyor malesef... :/

      Sil
  2. aynen bende izleyen o muhteşem varlık grubundayım.
    Hani bazı diziler iz bırakır ya bi şekilde bu dizide öyleydi benim için kar deyince aklıma gelen ilk isim Yu rin oldu.
    playfull kiss ve personal taste den sonra en yakıştırdığım çift de bu dizidendi.
    Hatırlattığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de, ciddi anlamda insanda iz bırakan bir dizi. :)
      Rica ederim... ^^

      Sil
  3. Taze bir kore fanıyım ve son 2-3 içinde yapılan dizileri izledim hep eski yapımlar ilk etapda pek cezbetmediğinden izlemiyordum ama nerden estiyse iki uc kez başlamaya çalışıp daha birinci bölüm bitmeden kenara atan ben 3 günde seriyi bitirdim ve kendime laner ettim neden bukadar beklettim izlemedim bu diziyi diye.... Diziye ve müziklerine bayıldım Unni nin ağlamaları ise beni benden aldı hele hava alanındaki ağlaması yokmu nefesim kesildi valla hıçkırarak ağlamamak için zor tuttum kendimi ama göz yaşları aktı gitti :(.. Müziği şuan telefon melodim ♥ çok dikkat çekici değil günümüz oppalarına göre bu dizide Lee dong wook fakat ben etkilendim ve nekadar dizisi varsa sıraya koyup izlemeyi planlıyorum . Saranghe Dong Woo ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de öyle bir iki bölümünü izleyip sevmediğim ya da yarıda bıraktığım ama sonra vazgeçilmezim olan diziler var. Mesela A Gentleman's Dignity dizisinin 3-4 bölümünü izleyip sıkılıp bırakmıştım. Ama sonra izleyince favori dizim haline geldi. Şu an bile o diziyi geçebilen her hangi bir dizi olmadı daha. ^^
      O havaalanı sahnesinde ağlamayan ruhsuzun tekidir zaten. Bazen en baştan izlerim diziyi. İzlerken ağlayacağımı bildiğimden o sahneyi atlarım bazen. Çok dokunuyor insana. :)
      Bundan 4-5 yıl önce her iki Kore hayranından birisi Lee Dong Wook hayranıydı. Ama zamanla o da popülerliğini kaybetti tabi. Yine de her türlü çok havalı bir abimiz olduğu doğrudur. :D

      Sil

 
Cadı Kazanı © 2013. All Rights Reserved.
Top