Adettendir önce bir giriş yazısı yazayım dedim. Şöyle ki; Sayın Prof. Dr.Nurdoğan Rigel hocamızın (ki tabiri caizse benim gözümde "hocaların kralı"dır) bize Medya Metinlerinde Görselleştirme dersi çerçevesinde verdiği bir ödevdir bu genel anlamda. NTV'de Oğuz Haksever'in sesiyle canlanan fotoğrafları bir kez de bizim yorumlamamızı istemişti kendisi. Yaptık da. Ve bendenizin 95 aldığı bir ödevdir bu. Söylemeliyim ki ödevden 95 almak değil de Nurdoğan Rigel'den 95 almak daha bir sevindiriyor insanı. :) 
İşte aşağıda da ödevimdeki o 3 fotoğraf, orjinal yorumlar ve benim yazdığım yorumlar yer almaktadır. Elediğim 20 fotoğraf arasından rastgele seçtiğim 3 fotoğraftı. Sansıma biri Türkiye, biri Kuzey Kore ve diğeri de Japonya'dan çıktı. Kader işte... ^^ Çok dalga geçilesi yorumlar kabul ediyorum. :D

Özliben Keskin'in bir çalışması daha... İstanbul Zeyrek'te bir yaşlı kadın ve ağzında ekmek olan bir köpek. Köpek yaşlı teyzenin. Aldıkları ekmeği evlerine götürüyor. Fotoğrafta kompozisyonun genelinde rengiyle ekmek öne çıkıyor. Dünya yorgunu yaşlı teyze ve o'nun hayatına uyan köpeği bakıp da göremediklerimizi göstermeyi amaçlayan Özbilen Keskin'in hatırına 'o' an'da renklerine saklandıkları sokağın dokusundan çıkıveriyor.

Tüm dünya insanlarının o bitmek bilmez yalnızlığına inat bir dost bulabilmiş yaşlı bir kadın... O köpek, yaşlı kadının ekmeğini taşımakla kalmıyor, belki de kadının tüm dost özlemini tek başına göğüslüyor. Kadının belini büken şey, sırtına yüklenen tüm o yaşanmışlıklardır kim bilir. Ama bu fotoğrafta kadın bu zorlu yokuştan çıkarken yardım alabileceği, güvenebileceği sadık bir dosta sahip... Ve bu sadık dostun taşıdığı ekmek, gözümüzde bir çok anlam kazanıyor. Bu kare kıskanılacak, şefkat dolu bir dostluğu anlatıyor. Bu kare karşılıksız sevgiyi anlatıyor.
 Birleşmiş Milletler gıda programı tarafından haber merkezlerine gönderildi. Kuzey Kore'de Hyangsan adlı bölgede bir çocuk kreşin penceresinden bakıyor. Kuzey Kore'de nüfusun 3'te biri açlık çekiyor. Çocukların yüzde 40'ı gelişme sorunu yaşıyor. Yine çocukların yüzde 27'si normal kilonun altında. Yine çocukların yüzde 7'si açlıktan ölüyor. Pyongyang yönetimiyse nükleer silah ısrarını sürdürerek atom bombası patlatmakla böbürleniyor. Bununla da kalmıyor Çin'in Güney Kore'nin gıda yardımlarını kestiği Kuzey Kore'nin Tiranları aç insanlarını doyurmak için dünya gıda programıyla işbirliği yapmıyor. Bu bilgilerle 'o' anın sırrı açığa çıkıyor. 'O' an'da insani dayanışma arzusu ülkesinin sahte nükleer gururunun dökük çerçevesi içinden bakan çocukla vedalaşıyor.

Bu küçük kız, kendisi gibi olan ülkedeki her çocuğun temsili gibi... Gözlerinde öyle bir derinlik var ki adeta ülkesinin yaşadığı sebepsiz yoksulluğa bir anlam veremiyor. Siyaset adamlarının anlamsız kavgalarının sonuçlarını çeken bu küçük gözler, büyüse de belki de anlamayacak bu çıkar ilişkilerini, bu tamiri mümkün olmayan güç savaşlarını, bu amaçsız gövde gösterilerini. Onun ise düşündüğü sadece karnının doyması ve huzur içinde yaşamak. Ama bunu bile lüks haline getirenler var dünyada... Renkli çerçeveye inat o küçük kız siyah beyaz bir dünyaya bakıyor halbuki...

Bir başka yer bir başka bahar kutlaması... Japonya’da başkent Tokyo yakınlarındaki Takao Dağı. Baharın gelişinin kutlanmasının yanısıra bu etkinlikte Budist keşişler çıplak ayakla közler üzerinden yürüyor. İnanışa göre amaç arınmak. Keşiş acıyı dışlamak için içine gömülürken ateş ve yakıcı sıcaklığı ‘o’ anda ne kadar da masum görünüyor.
(Associated Press / Junji Kurokawa)

Japon keşişin yüzüne yerleşen bu acı dolu ifade aslında onun kararlılığının da derecesini gözler önüne seriyor. Arınmak adına yürüdüğü o acı verici ateş onun için bir onur. Geleneklerine olan bağlılığı, çoğu kimsenin asla yapmam diyeceği bir şeyi ona bir kutlama havasında yaptırtıyor. Keşiş için o anda önemli olan tek şey o ateş üzerinde yürümek olmuş. Yüzünde ise çektiği acıyı saklamak için küçük bir girişimi geriye bırakmış.
Tam o anda ateş öylesine yakıcı ki ateşin buharı, keşiş dışındaki herşeyi adeta bir kenara atmış, bulanıklaştırmış. Ateş için de o an en önemli şey o keşiş olmuş.

3 yorum Blogger 3 Facebook

  1. resimleri ne kadar güzel yorumlamışsın.. farklı bir pencereden bakabilmek ne kadar güzel.. böyle çalışmaların varsa eğer daha sık yayınlamalısın.. ben böyle yazılar yazmasını hiç beceremem ama yazanların yazılarını okumayı çok iyi beceririm.. böyle güzel yazılarda yeniden görüşmek üzere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşvik edici yorumların için çok ama çok teşekkür ederim... :)

      Sil
  2. ne demek hatta yazıların altındaki hiç yorum yok yazısını görünce şaşırdım desem yeridir. insanlar farklı paylaşımlardan çok aynı tarz paylaşımlara durmadan aynı yorumlar yapmaya bayılıyolar sanırım.. bu yüzden senin farklı tanıtımların ve farklı yazılarına yorum yapmaya çekiniyolar sanırım.. bir blogger için yorum çok önemlidir.. insanın yazmaya devam etmesi yada bloğu dondurmasına karar verdirtir valla... güzel tanıtımların ve farklı yazıların için ben teşekkür ederim... sevdim burayı gelirim arada...

    YanıtlaSil

 
Cadı Kazanı © 2013. All Rights Reserved.
Top